7 Kasım 2010 Pazar

ayşegül aldinç ve fırat tanış ve ötesi


Fırat Tanış'ı televizyonda görünce, oturduğum koltukta aptal aptal sırıtmama engel olamıyorum arkadaş. Şu anda okan bayülgen'in programında hollanda'dan arayan bir izleyici doğrudan yazışa geçti kendisine ama elimde değil bakmadan duramıyorum. Kendime de inanamıyorum ayrıca- dişler sarı, bıyıklı, muhtemelen sigaranın küpüne düşmekten kalınlaşmış bir ses ama ortaokul yıllarında bile böyle ekranlarda görünen şaşrı söyleyen birine vurulmamış ben bu adamı beğeniyorum. Sesine kurban diyeceğim olmayacak nişanlı barklı insanım.
Fakat az önce kendimi ortaokulda olup lisedeki tiyatro kulübündeki çocuğa vurulmuş da asla açılacak konuma ulaşamayacakmış gibi hissettim. Hatta üzerimde sanki henüz boyu kısalmamış forma eteğim, son düğmesi bile iliklenmiş gömleğim, o aptal broşum ve kardan adama çizilen kaşlarımla adam karşısında ezildiğimi iliklerimde hissettim. evet o kadar eziktim. Bu arkadaş elini alnına dayıyıp parıltılı gözleriyle şarkısından bir kuple söyleyip gözlerini yıldız tilbe gibi belertip "ben seksiyim seni yerim" bakışı atan ayşegül aldinç'e bi baktı ki yazmadan durmadım. Bilirsiniz bu Ayşegül Aldinç abla benim yaş grubu kızların annesi falan olsa asla tahammül edilemeyecek seksilikte ve taşlıkta bi kadın. Siyah elbisesi ve dağınık kuş yuvası saçıyla bitaraflarını dik tutmayı başaran bir kadın. Eskiden de duvarlara sürtünürdü. Ama az önce bi "kara sevda" söyledi ki sanırsın ki kendisi tam bir "kara dul" Ki bilirsiniz ki bu kara dul denen mahlukat önce karşısındaki erkek örümcekle çiftleşir sonra da onu yer. Fıratım tanışım sen niye öyle bakıyon o ablaya? Bakma kurban olurum. Yarılarak gülen hali, aptal şaşkınlıkları ve bir baksa kalbimizdeki onca kırıklığı ve imkansız aşk tutukluğunu anlayacakmış gibi bakan bu adam bir acayip. Düşünün bu kız bunu mu oturup beğenmiş demeyeceğiniz bir fotoğrafını dahi bulamadım şuraya koymaya. Neyse "kralsın" ve "hastasınım" diyerek konuyu kapatmam icap ediyor.

Bu gece oturmaları sırasında medya kritiği kimliğine bürünmemle birlikte popüler kimlikler üzerinde yazmaya devam edebilirim. ayşegül aldinç'in disko kralı'nın masasına koyduğu acayip tasarımlı ayakkabı- demet evgar'ın makyajsız güzel hali- falan filan. böyle böyle gider bu. saat de iki buçuk olmuş. hadi hoşçakal.

2 yorum:

  1. Gozdemm.. nasil yazmissin yien :) sabah sabah kalktim buldum... pazar sabahi saat 9 da disko krali izliyorum sayende :) yerim seni

    YanıtlaSil
  2. ilk kez bir bloğu takip edeceğim galibağımsı..

    YanıtlaSil